Arslanlar ile öküzler

aslanlar okuzler

Arslanlar ile öküzler Eski zamanların birinde bir otlakta öküz sürüsü yaşarmış… Yaşarmış yaşamalarına ama civardaki aslanlar bir türlü rahat bırakmazlarmış onları. Hemen her gün saldırırlarmış bu sürüye. Öküz dediğin öyle yabana atılır bir hayvan değil ki,bir araya toplandılar mı kolayca defetmesini bilirlermiş o koca aslanları… Gün geçtikçe aslanları almış bir kaygı… “ herhalde bize bu otlağı terk etmek düşüyor.” Demişler.. Nereye gideriz diye düşünürlerken “bir dakika” diye bir ses duymuşlar gerilerden.Herkes dönüp bakmış sesin geldiği tarafa. Sürünün en çelimsiz,ama kurnaz mı kurnaz bir ferdi olan topal aslanmış söze atılan.. “Hayır,…

Read More

Dilekçemi Allah’a verdim!

Şadırvan, abdest alma yeri

Dilekçemi Allah’a verdim! Birkaç yıl önce, bir vilayetimizde, bir bakanlığın il müdürüydüm. Bağlı bulunduğumuz genel müdürlük, başka üç ilin de il müdürüyle birlikte beni, diğer bir ilimizde personel almak üzere görevlendirdi. Biz dört arkadaş birleşerek sözünü ettiğim ile gittik. Önceden bizim için ayrılan misafirhaneye yerleştik, şehre gelişimizi kimsenin duymasını istemiyorduk. Zaten ben ve arkadaşlarım bu ile ilk defa geliyorduk. Ne kimseyi tanıyorduk, ne de kimse bizi tanıyordu. Arkadaşlar olarak hepimizin kanaati aynıydı, hak edeni kazandırmak. Biliyorduk ki, katılım yoğun olacak ve herkes, maalesef bir referansla, bizi rahatsız edecekti. Bunun için…

Read More

Derviş kaşıkları hikayesi

derviş kaşıkları hikayesi

Dervişe bir gün sormuşlar: – Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Size farkı gösteriyim deyip, önce sevgiyi dilden kalbine indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi sofrada yerlerini almışlar. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Derviş şöyle bir şart koymuş: – Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz. Peki deyip çorbalarını içmeyi denemişler. Fakat kaşıklar uzun geldiğinden sıcak çorbayı döküp saçmaktan hem kendilerini yakmışlar hem de ağızlarına bir damla bile götürememişler. En sonunda bakmışlar olacak gibi…

Read More