Çocuklar İçin Hikayelerle Esma’ül Hüsna: El-Kahhar

hukumdar

EL-KAHHAR: Her şeye hakim

El-Kahhâr – القهّار (Kahreden-Mahveden):

Allah düşmanları şiddetli bir şekilde kahrederek, zalimleri yerle bir eden Kahhâr’dır.

El-Kahhâr: Tek yenilmeyen her şeye galip gelen, güç sahibi, bütün her şeye her istediğini yapacak güçte galip ve hâkim olan anlamına gelir.

El-Kahhâr: Kudretin karşısında bütün her şeyi aciz bırakandır.

Her şey onun hükmüne itaat ettirebilen bir galibiyet ve hakimiyet sahibi olandır.

Düşmanları da kahru perişan bir duruma getirendir.

El-Kahhâr: Her dilediğini yapacak güçte olan O’dur. Herşeye galip gelen tek hakimiyet sahibidir.

“O, kullarının üstünde mutlak hâkimiyet sahibidir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.”
Enam-18

“O gün, yer başka yere çevrilir, gökler de (başka göklere)! Ve (herkes) Vâhid (bir olan), Kahhâr (kahredici üstünlük sâhibi) olan Allah’ın huzûruna çıkarlar.”
İbrahim- 48

“De ki: ‘Her şeyi hakkıyla yaratan Allah’dır. Ve O, Vâ hid (bir olan)dır, Kahhâr (herşeye kudretiyle mutlak galib olan’dır.)”
Rad-16

Rivat odur ki;

Çok eski zamanlarda Mısır’da yaşayan bir kral vardı. Kral çok acımasızdı. Ona karşı gelen herhangi bir kimseyi, halkın meydanda idama mahkum ederdi. Ona karşı gelen kendi oğlu olsa dahi onu da idama gönderecek kadar zalimdi. Ülke halkı, geçimini tarladan sağlıyordu. Kral, halkın tarladan çok zor kazandığı parayı da ellerinden alıyordu. Üstelik çocuklar açlıktan zayıf düşüyordu. Her şeyin tek sahibinin kendisinin olduğunu, aynı zamanda her şeyden çok daha güçlü olduğunu söylüyordu.

Bunu da oku :  Çocuk ve Dua

Bir gün başka ülkelere seyahat eden bir gezgin geldi.Tarladan geçerken kral hakkında söylenenleri duyunca çok şaşırdı. Kralı merak etmeye başladı. Kralı görmek için idamın olacağı meydana gitti. Kral bağırıyordu.

-Sen ölümü hak ediyorsun! Vergisini geç ödeyenlerin sonu budur! Ey halkım, bu size ders olsun! Vergisini zamanında ödemeyen ve eksik ödeyen herkes aynı cezaya çarptırılacaktır!” “Kralım! Saygıdeğer efendimiz, bebeğimiz çok hastaydı.

-Kimse bana karşı gelemez! Ben bu ülkenin kralıyım. Bana kimse cevap vermeye kalkışamaz! Sen ne olduğunu zannediyorsun, zavallı yaratık! Öldürün!

Bu zulmü gören gezgin, kralın başına kötü şeyler geleceğini söylemek için huzuruna çıktı.

-Mısır Kralı! Neden bunları halkına yaşatıyorsun?
-Gezgin, haddini aşıyorsun! Çekin şu adamı karşımdan! Çıkartın ülkemden şu adamı! diye bağırdı.

Nöbetçiler gezgine bir söz söyleme fırsatı vermeden ülkeden dışarı attılar. Sonraki günlerde ülkede şiddetli yağmurlar başladı. Kral ne yapabileceğini öğrenmek için başka ülkelere seyahate gitti. Döndüğünde ülkesi sular altında kalmıştı. Açlığa ve sefalete dayanmayan halk, kralın bütün hazinesini yağmaladı. Yıllardır halktan toplayıp biriktirdiği hazinesinden geriye hiçbir şey kalmamıştı. Bu sefilliğe dayanamayan kral birkaç gün içersinde öldü. Hazinesinin gücüyle sonsuza dek yaşayacağını sanıyordu, fakat hakimiyet ona ait değildi ve bu elinden alınmıştı.

(Visited 1.306 times, 1 visits today)

Related posts

Leave a Comment