Peygamberimizin, Hz. Ümmü seleme ile Evlenmesi

orkide

Asıl ismi “Hind” olan Hz. Ümmü Seleme, Mahzumoğulları kabilesinden Ümeyye b. Muğîre’nin kızı idi. Kocası Abdullah b. Ab­dü’l-Esed, İslamiyeti ka­bul etmesinden dolayı müşriklerin eza ve cefasına maruz kalınca, Habeşistan’a hicret etmişti. Birçok Ku­reyş­li­nin Müslüman olduğu şayiası üzerine Mekke’ye dönmüş, ancak haberin asılsız olduğunu öğrenince, bin bir güçlükle bu sefer Medine’ye göç etmişti. Habeş ülkesine her iki hicrette de, Hz. Ümmü Seleme, kocasıyla birlikte bulunmuştu. Kocasının Uhud Harbi’nde yaralanması sonucu Hicret’in 4. yılının Cemazi­yelahir ayı sonuna doğru vefat etmesiyle birlikte, dört ço­cuğuyla Hz. Ümmü Seleme dul kalmıştı. Ahidleşmek İstemeleri Hz. Ümmü…

Read More

Hz. Aişe ve Evliliği

aise

Peygamberimiz Hz. Aişe 9 yaşındayken yani o bir çocukken onunla evlenmedi. Bu konuyu peygamber düşmanları sürekli istismar vesilesi yapılıyor. Böyle bir şeyin olması, Hz. Peygambere bir çocukla evlenmiş (sübyancı) muamelesi yapılması hiç hoş değil, hem de doğru değil. Dr. İhsan Eliaçık bu konuda Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle yazdığı yazı da şunları anlatıyor; “Peygamberimiz Hz. Aişe ile 18-19 yaşında evlenmiştir. Daha sübyan (akil baliğ olmamış çocuk) bir kız ile evlenme diye bir şey asla söz konusu değil. Çünkü Araplar kızları diri diri toprağa gömen bir toplum olduklarından, yeni doğan kızların yaşlarını…

Read More

Peygamberimizin Hz. Hatice ile Evlenmesi

alyanslar

Hz. Hatice, Kâinatın Efendisini çocukluğundan beri tanıyor­du. Ticaret mal­la­rının başında Şam’a göndermesi ise, onu daha da yakından tanımasına vesile olmuştu. Dul olan Hz. Hatice o sırada, Ku­reyş kadınları arasında soy sop, şeref ve zen­ginlik bakımından en üstün mev­kiye sahip bulunuyordu. Aynı zamanda, Cenab-ı Hak, Ce­mîl ismiyle, pek az kadına nasip olacak bir güzelliği de kendi­sine ihsan etmişti. O âna kadar, kabilesinden birçok kimse evlenmek için kapısını çalmış ise de, o bunların hiçbirini kabul etmemişti.[1]Adeta, evlen­me­yi düşünmüyor gi­biydi. Ne var ki kader şimdi karşısına bambaşka bir şahsiyet çıkarmıştı: Ruhun­daki güzellikler yüzüne…

Read More

Peygamberimizin Şam’a İkinci Gidişi

sama-gidisi

Mekke halkının meşguliyetleri başında ticaret geliyordu. Ebû Tâlib de bir müddet ticaretle uğraştı. Ancak kıtlık kuraklık yıllarının başgöstermesi, kabile savaşlarının birbirini takip et­mesi ve aile efradının fazla oluşu gibi sebepler yüzünden ticaret yapabilecek malî kuvveti pek kalmamıştı. Bu yüzden, Efen­di­mizi de yanına alarak yaptığı Suriye seyahatinden sonra bir daha ticaret ker­vanlarına katılma imkânını elde edemedi. Mekke’nin içinde bazı işler yap­mak­la geçinip gidiyordu. Mekke’de Nebiyy-i Ekrem Efendimizin akrabalarından zen­gin bir dul kadın vardı: Hatice binti Hüveylid… O, servetiyle ticaret kervanlarına ortak olu­yordu. Peygamber Efendimiz, yirmi beş yaşında bulunduğu sırada, Ku­reyş yine…

Read More

Peygamberimizin Cahiliye Devri Kötülüklerinden Uzak Kalışı

col-cadir

Ebû Tâlib, bütün bu olup bitenlerden sonra nur yüzlü yeğeni Peygamberi­miz­den adeta ayrılmaz bir parça haline gelmişti. Kendisinde git­tikçe kuvvet peydâ eden kanaat şuydu: “Bu yeğenim, ileride büyük ve mühim bir şahsiyet olacaktır!” Bu sebeple, Peygamberimiz üzerinde himâyesini son derece dikkatli ve şu­urlu bir şekilde sürdürüyor, adeta bir dediğini iki etmi­yordu. Artık Peygamberimiz de ruhu ve dış görünüşü ile eşsiz bir genç olmuştu. Kalp ve ruhundaki eşsiz fazilet ve güzellikler, suretini de fevkalâde güzel şe­killendirmişti: Ortadan uzun boylu, siyah dalgalı saçlıydı. Açık ve yüksek alın­lı, kalın siyah kaşlıydı. Kaşları birbirine…

Read More

Hz. Muhammed(s.a.v)’in Doğumu

olmasaydin-olmazdik

O tertemiz bir sulbden, ahlaki meziyetlerle dolu bir soydan, Hz. Amine gibi asalet ve faziletlerle süslü, birkaç nesil yukarıda aynı soy ağacına bağlı, haya ve edep dolu bir hanımla, Abdullah gibi fiziki yapısının güzelliği yanında ahlaki değerleri hayatına adapte etmiş, büyük dedesi İsmail gibi yüz deve karşılığı kurban olmaktan kurtulmuş, taht-ı nikahına aldığı Amine ile evlenerek her türlü günahtan korunmuş bir babadan Hicret’ten önce Miladi 570 yılında dünyaya gelmiştir. Bunun içindir ki Allah’ın Resulü (s.a.v) ”Hz. İbrahim’i görmek isteyen bu kardeşinin (benim) yüzüme baksın” buyururlardı. Evet O tıpkı Hz. İbrahim…

Read More

Hz. Hatice (R.A.)

kırmızı gül

Hz. Hatice, Hz. Muhammed (s.a.s)’in temiz, iffetli ve yüce ahlâk sahibi olan hanimlarinin ilki. O, Araplarin en asil kavmi olan Kureys kavminden ve Kureys kavminin de, en asil, pak ailelerinden idi. Babasi Huveylid, annesi Fâtima’dir (Ibn Ishak, es-Sîre, Nesr. Muhammed Hamidullah, s. 60). Hz. Hatice’nin baba tarafindan soyu Kusay’da Peygamberimizin baba tarafindan soyu ile birlestigi gibi, annesi tarafindan da soyu yine Peygamberimizin baba tarafindan dedesi olan Lüey’de bilesmektedir (M. Asim köksal, Islâm Tarihi, Mekke Devri, 96). Hz. Hatice, ticaretle ugrasan zengin, haysiyetli, serefli bir kadindi. Ücretle tuttugu adamlarla Sam’a ticaret…

Read More