Acele Karar Vermeyin

beyaz-at

Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş, ama Kral bile onu kıskanırmış… Dillere destan bir beyaz atı varmış ki, tarifinden diller aciz. Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş, ama adam satmaya yanaşmamış.. “Bu, sadece bir at değil benim için; o bir dost. İnsan dostunu satar mı” dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın” demişler… İhtiyar: “Karar…

Read More

Bir Kader Öyküsü

el

Amerikan Adlî Tıp Derneğinin 1994’te San Diego’da tertiplenen ödül yemeğinde dernek başkanı Don Harper Mills, aktardığı acayip bir ölüm olayındaki adlî komplikasyonlarla dinleyicilerini şaşkına çevirmişti. ‘Kaderin adaletine dair ince bir nükte taşıyan bu yaşanmış öykü, sanırız sizleri de hayrete sevk edecektir: 23 Mart 1994’te Ronald Opus’un cesedini inceleyen adlî tabip, onun kafasından yediği kurşunla öldüğü sonucuna vardı. Müteveffa, on katlı bir binanın tepesinden, intihar niyetiyle aşağıya atlamıştı. (Umutsuzluğunu, geride bıraktığı bir notta açıklıyordu.) Ancak, dokuzuncu katın önünden geçerken pencereden gelen bir kurşun başına isabet etmiş, hayatı bu kurşunla sona ermişti.…

Read More

Ben Bu Şiiri Biliyorum…

saray-padisah

Ben bu şiiri biliyorum.. Yavuz Sultan Selim Han zamanında bir şâir yeni yazdığı şiirini pek beğenmiş ve sultana okumak dilemiş. Tabii o zamanlar gerçek sanatkâra çok kıymet verildiği için, kısa zamanda huzura kabul edilmiş. Selim Han´ın yanında Hasan Can ve diğer vezirler de varmış. Şâir zât, heyecandan sesi titreyerek şiirini okumuş bitirmiş, sonra da pâdişaha bakmış. Yavuz Selim Han hiç tereddüt etmeden : – “Ama ben bu şiiri biliyorum.” Deyince, adamcağız şaşırmış; – “Nasıl olur efendim, bu şiiri ben yazdım ve ilk defâ burada okuyorum.” Pâdişah – “İstersen bir de…

Read More

Haramdan Korunmak

dua-eden-adam

Gencin birisi Kabe’de hep, – “Ey doğruların yardımcısı olan Allah’ım, Ey haramdan sakınanların yardımcısı olan Allah’ım, sana hamdü sena ederim,” diye dua eder. Bu durum herkesin dikkatini çeker. Birisi: – “Neden hep aynı duayı yapıyorsun, başka birşey bilmiyor musun?,” der. O da anlatır: Yedi sekiz sene önce yine Kabe’de iken içi altın dolu bir torba buldum. Tam bin altın vardı. İçimden bir ses: – “Bu altınlarla, şunları şunları yaparsın” diyordu. Hayır dedim kendi kendime. Bu benim değil. Başkasının malı, kullanmam haram olur dedim. Bu sırada birisi – “Şöyle bir torba…

Read More