Selmân-ı Fârisî (r.a.)

col-virane

Selmân, mecusiler arasında dünyaya gelmişti. Ateşe tapan insanlar arasında kü­çük bir çocuktu. Babası Büzahşan, İran’ın çiftlik ağalarındandı. Oğlunu çok se­ver, yanından ayırmaz, sanki kaçıp gidecekmiş gibi evden dışarı çıkarmaktan korkardı. Selmân yetişkinlik çağına girdiği sıralar, mecusilerin ibadet yerine gider, oranın fah­rî bekçiliğini yapardı. Mukaddes sayılan ateşin sönmemesi için de­vamlı yakardı. Küçük Selmân’ın içinde sürüp giden bir boşluk, bir hasret, bir istek ve bir işa­ret vardı. Akşamları kızıllaşan ufka dalar, sabahları uzak bir işaret hülyasına bağlanmış gibi güneşin ışıltılarına dikkat kesilirdi. Sanki hep haber bekler­di. Babası bir gün Selmân’ı çiftliğe göndermişti.…

Read More