Hendek Savaşının Neticesi

hendek-savasi-3

Hz. Nuaym’ın taktiği müspet neticesini vermeye başladı. Plân gereği, Benî Kurayza Yahudileri, müşriklerin ileri gelenlerinden rehin almak üzere yetmiş kişi istediler; onlar ise, bunu yine Hz. Nuaym’ın tâlimi üzere reddettiler. Haliyle, bu durum aralarını açtı. Her iki taraf da, “Demek, Nu­aym’ın söyledikleri doğruymuş!” diyerek aralarındaki münâsebetleri kes­tiler. Benî Kurayzalar, aynı şekilde Gatafanlardan da rehine istediler. Onlar da red­dedince, plân başarıyla neticelenmiş oldu. Son Çarpışma ve Allah’ın Nusreti! Müşrik ordusu son defa, var gücü ve bütün şiddeti ile hendeğin her tara­fın­dan hücuma geçti. Çarpışmalar çok şiddetli oluyordu. Karşılıklı ok ve taş…

Read More

Uhud Savaşı

okcular-tepesi

Hicret’in 3. senesi 7 Şevvâl / Milâdî 625 Ku­reyş müşrikleri, Bedir’de uğradıkları hezimetin acısını bir türlü unutmak istemiyorlardı, daha doğrusu unutamıyorlardı. İleri gelenlerinden birçoğunu bu savaşta kaybetmişlerdi. Bir avuç Müs­lü­mandan yedikleri ağır darbeyle iz­zet-i nefisleri kırılmıştı. Civar kabileler nezdindeki prestijleri de haliyle sarsıl­mıştı. Ayrıca sahilden giden Şam ticaret yollarının Resûl-i Ekrem tarafından de­vamlı kontrol altında tutulması da ticarî hayatlarına oldukça ağır darbe vuru­yor, onların askerî ve iktisadî mukavemetlerini kırıyordu. Ku­reyş müşrikleri bu se­fer Irak yoluyla Şam’a ticaret kervanlarını gön­dermeye başlamışlardı; ama bu­rası da Pey­gam­be­ri­miz tarafından kısa zamanda haber alınmış, gön­der­di­ği…

Read More

Uhud’da Ordunun Dağılması

uhud-savasi-carpisma

Sabaha yakın, Peygamber Efendimiz, ordusuyla birlikte Şey­heyn’den ay­rıl­dı ve Uhud’a doğru yürüdü. Artık her iki ordu da birbi­rini fark edebili­yor­du. Düşman karşıda görünüyordu. Mücahitler cephesinde sabah ezanı göklere dal­ga dalga yayılıyordu. Saf bağlayan Müslümanlar, Hz. Re­sû­lul­lah’ın arka­sın­da silahlarını çıkarmadan düşmanlarının göz­leri önünde namazlarını eda etti­ler. Bu arada Peygamber Efendimiz, tedbir babında, zırhının üzerine ikinci bir zırh, takyesinin üzerine ise miğfer giydi.[22] Münafıkların Ordudan Ayrılması Artık iki ordu karşı karşıya gelmişti. Her biri harp nizamıyla meş­gul olu­yordu. Bu sırada oraya kadar çekine çekine korku içinde gelmiş bulunan Abdullah b. Übey b.…

Read More

Uhud Savaşının Neticesi

uhud-harbi

Müşrikler, daha fazlasını yapamayacakları kanaatine varınca, derlenip to­parlanan mücahitler karşısında tekrar bir hezimetle karşı karşıya gelmemek için, en uygun yolun geri çekilmek olacağını hesapladılar ve mağrur bir eda ile geri çekildiler. Netice, gerçekten hazin, ibretli ve düşündürücü idi. Harpte, mücahitlerden yetmiş şehit düşmüştü. Bunlar arasında Hz. Hamza, Hz. Mus’ab b. Umeyr gibi çok güzide sahabeler de bulunuyordu. Ebû Dücâne, Nesibe Hâtun gibiler, Resûl-i Kibriya’yı muhafaza etmeye çalışırlarken vü­cudları delik deşik olmuştu. Harbin ilk safhasında mücahitlere gülen parlak muzafferi­yet, Hz. Re­sû­lul­lah’ın emir ve tâlimatına riayet etmeyen okçulardan bir kısmının yerlerini terk…

Read More

Bedir Savaşı

bedir-savasi-1

Hicret’in 2. senesi 17 Ramazan / Milâdî 13 Mart 624 Cuma Ku­reyş’in Ticaret Kervanı Hicret’in 2. senesinde Ku­reyş müşrikleri, bir ticaret ker­vanı hazırlamışlardı. Şam pazarına gönderilen kervana, Mekke’den kadın erkek hemen hemen her­kes hisselerine göre ortak idiler. Bin deveden meydana gelen ve serma­yesi elli bin dinar olan bu büyük ticaret kervanının satılan malları karşılığında harbe hazırlık için silah alınacaktı. Ker­vanın yola çıkarılmasındaki asıl maksat buy­du. Ku­reyş­li­ler ayrıca kervanla birlikte Ebû Süfyan başkanlığında otuz, kırk ki­şi kadar muhâfız da göndermişlerdi.[1] Pey­gam­be­ri­mizin Durumu Haber Alması Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu durumu haber aldı.…

Read More

Peygamberimiz Bedir’de

bedir-savasi-2

Peygamber Efendimiz, mücahitlerle Safra yakınındaki Ze­firan mevkiine vardığında, Ku­reyş’in büyük bir orduyla gelmekte olduğunu haber aldı. Böyle bir hareketle kar­şıla­caklarını tahmin etmediklerinden bir anda ne yapmaları ge­rektiği hususunda karar vere­me­diler. Zira, niyetleri harp etmek değildi. Bu­nun için bir hazırlıkları da yoktu. Üs­telik, alınan istihbarata göre, müşrik or­dusu hem sayıca çok, hem silahça onlardan üstün idi. Mücahitlerle İstişâre Resûl-i Ekrem, ashabını topladı. Kervanın takip edilme­sinin mi, yoksa müş­rik ordusuna karşı çıkmanın mı daha uygun olacağı husu­sunda onlarla istişa­rede bulundu. Bir kısım mücahit, kervanın takip edilmesinin uygun olacağını ifade etti. Resûl-i Ekrem,…

Read More

Bedir Savaşının Neticesi

bedir-savasi-3

Birkaç saat bütün şiddetiyle devam eden kıyasıya mücadele neticesinde, Re­sûl-i Kibriya Efendimizin kumandanlığını yaptığı İslam ordusu, parlak bir mu­zafferiyet elde etmişti. Mücahitler, on dört şehit vermişlerdi; müşriklerden öl­dürdüklerinin sayısı ise yetmiş kadardı; bir o kadarını da esir almışlardı. Öl­dü­rülenlerden yirmi dört kişi, müş­riklerin ileri gelenlerindendi. Mücahitler, Pey­gam­be­ri­mizin emri gereği, müşrik ileri gelenlerinin cesetlerini toptan bir çuku­ra gömdüler. Resûl-i Ekrem, şehit olan mücahitlerin cenaze namazını da Be­dir’de kıldı. Bu parlak zaferle, şüphe ve tereddüt bulutları parçalandı, Müslümanların cesaretlerine bir kat daha cesaret ka­tılmış oldu. Peygamber Efendimiz, derhal yola iki haberci çıkararak,…

Read More